Avrupa Konseyi 2007 yılında, çocukların cinsel istismara karşı korunması ile ilgili bir sözleşme oluşturdu. İspanya’da Lanzarote Adası’nda yapılan bir toplantıda oluşturulan bu sözleşmeye Lanzarote Sözleşmesi denildi. Bu sözleşme 2010 yılında yürürlüğe girdi.
Lanzarote Sözleşmesi çok önemli bir adımdı. Çünkü bu sözleşme ile ilk kez uluslararası bir anlaşma cinsel istismar suçunu tanımladı ve cinsel istismarı suç saydı.
Sözleşmedeki madde 18-23 sayesinde çocukları cinsel istismar ve sömürüden korumak amacıyla en yüksek yasal standartlar açık ve anlaşılır şekilde tanımlandı. Ayrıca çocuk istismarının pek çok türünün olduğu belirtildi.
Çocukluk çağında maruz kalınan cinsel istismar ve suistimalin hayat boyunca sürebilecek büyük sonuçlar doğuran ağır bir istismar olduğu net bir dille ortaya koyuldu .
Son zamanlarda kadınların ve çocukların yasalarla koruma altına alınan hakları yoğun bir saldırı altında. Saldırıların asıl hedefinde kadınların ve çocukların şiddetten korunma yollarını düzenleyen İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı şiddet yasası var. Çocuklarımızı,tüm dünya çocuklarını güvence altına alan ve Türkiye’nin de imzaladığı Lanzarote Sözleşmesi’de saldırılar altında. Lanzarote Sözleşmesi’ni imzalayalı 13 yıl geçmiş olmasına rağmen saldırı altında olması garip değil mi ?
Peki ne yapılmalı ?
Öncelikle Lanzarote sözleşmesinin bütün hükümleri yerine getirilmeli.
Dini nikah olsun veya olmasın hiç fark etmez. Çocuk yaşta evlendirmek demek çocuğun cinsel istismarıdır. Bu evlilik birde maddi bir bedel karşılığında yapıldıysa bu çocuğun cinsel olarak sömürülmesi demektir .Bizim ceza kanunumuzda bu konuyla alakalı hükümler bulunmakla birlikte maalesef çoğu zaman kâğıt üzerinde kalmaktadır. Çocuğun erken yaşta evlendirilmesi konusunda suçlular birçok durumda cezasız bırakılmaktadır. Ceza kaçınılmaz olduğunda sadece istismarcı yani çocuğun evlendirildiği kişi ceza almaktadır. Bu eksik uygulamalar nedeniyle çocuğun cinsel istismarı konusu tam olarak engellenememektedir. Lanzarote Sözleşmesi açıkça bu suça yardım eden,yataklık eden veya suça teşebbüs eden kişilerin de cezalandırılmasını öngörür. Lanzarote sözleşmesi’nde verilecek cezanın suçun ciddiyeti dikkate alınarak etkili,caydırıcı yaptırımlar içermesini isteyen maddeler vardır.
Çocuk yaşta evlendirmeleri ve çocuk istismarını önlemesi gereken fakat önlemeyen tam tersine teşvik eden, durumu basitleştiren ve göz yuman tüm sorumlular cezalandırılmalı, kamu çalışanları ise görevden alınmalıdır içerikli maddelerle bu sözleşme hayati önem taşır .
Lanzarote Sözleşmesi çocuk cinsel istismar ve sömürüsünün önlenmesi için devletlere pozitif yükümlülükler yükler.
Lanzarote Sözleşmesi’ne karşı çıkanlar İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkanlarla aynı zihniyete sahip kişilerdir. Hatta aynı kişilerdir. Fakat bilinmelidir ki bu ülkede İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkan aydın ve bilinçli güruh Lanzarote Sözleşmesi’ne de sahip çıkacaktır.