Ölüm Değil Vuslat: Karar Partisi’nin Kutlu Yürüyüşü

Ölüm Değil Vuslat: Karar Partisi’nin Kutlu Yürüyüşü

“Biz ölümden korkmuyoruz. Ölüm bizim için bir vuslat, bir şan, bir şöhrettir.”
Bu sözler, Karar Partisi Genel Başkanı Yaşar Aydın’ın dudaklarından dökülen sadece bir cümle değil; bir inancın, bir direnişin ve bir kutlu davanın özüdür. Çünkü bu dava, basit bir siyasal hedef değil; İ‘lâ-yi Kelimetullah davasıdır.

İ‘lâ-yi Kelimetullah: Bir Dava, Bir İstikamet

Karar Partisi’nin yol haritası, dünyevi çıkarlarla değil; ilahi bir gayeyle şekillenmiştir. Genel Başkan Yaşar Aydın’ın vurguladığı gibi bu yolun temelinde, Allah’ın adını yüceltme gayesi vardır. Bu yol; korkakların değil, sadıkların ve davasına canını adayanların yoludur.

“Ölüm, bizim için bir son değil; hakikate kavuşmanın adıdır. Ölüm, bize şeref getirir; çünkü biz hak yoldayız.”
— Yaşar Aydın

Şan, Şöhret ve Şehadet: Bu Davanın Üç Sancağı

Karar Partisi kadroları için siyaset; koltuk değil, kulluk şuurudur. Bu yüzden ölüm onlar için korkulacak bir son değil; şanlı bir şehadetin başlangıcıdır. Bu yolda yürüyenler için şöhret; ekranlarda değil, milletin duasında; şan, protokolde değil, mazlumun kalbindedir.

Yaşar Aydın’ın liderliğinde Karar Partisi, yeniden dirilişin, imanla siyaset yapmanın ve milli-manevi değerlerle yükselmenin adresi haline gelmektedir.

Bu Yol, İmanı Olanların Yoludur

Bugün milletin ihtiyacı olan şey; korkuyla yönetilen değil, imanla yol alan bir siyaset anlayışıdır. Yaşar Aydın ve Karar Partisi işte bu anlayışı temsil etmektedir. Çünkü bu yol, makam değil makam-ı mahmûd arayışıdır; koltuk değil kutsal bir yük taşıma seferberliğidir.

Karar Partisi için siyaset; halkı Hakk’a taşımaktır. Ve bu yolda ölümü göze alanlar, dünya tarihini değiştirmişlerdir.

Son Söz: Bu Dava Bitmez, Bu Yol Kesilmez

Bu yolda geri dönüş yoktur. Bu dava, gök kubbenin altında en kutlu sesleniştir:
“İ‘lâ-yi Kelimetullah için yaşamak ve ölmek!”

Yaşar Aydın’ın kararlılığı, Karar Partisi’nin istikameti ve milletin duasıyla bu yürüyüş sürecek.
Ölüm, bu kutlu yolun sonu değil; ebediyetin kapısıdır.